OKULLARDA YÜZYÜZE EĞİTİMİN BAŞLAMASINA İLİŞKİN TÜSAD BASIN AÇIKLAMASI
Güncel verilerle okullardaki risk durumu takip edilmeli
Pandemi döneminde okulların açılması tüm dünyada tartışılmaktadır. Centers for Diease Control and Prevention’a (CDC) göre okulların açılmasına karar verirken SARS-CoV-2 yayılımı ve toplumdaki COVID-19 sıklığına göre karar verilmelidir.
CDC okullarda Covid-19 yayılım riskini belirlerken; son 14 günde 100.000’de yeni vaka sayısı ve/veya PCR pozitiflik oranlarına göre okulda COVID-19 yayılımını çok düşük, düşük, orta, yüksek ve çok yüksek riskli olarak sınıflandırmaktadır. Ülkemizdeki son 14 gündeki veriler göz önüne alındığında okulda düşük COVID-19 yayılımı riskini işaret etmektedir. Bu risk grubundaki ülkeler için okullarda düzgün maske kullanımı, en az 2 metre sosyal mesafenin sağlanması, el hijyenin sağlanması, öksürme hapşırma sırasında mendil kullanılması, temizlik ve dezenfeksiyon malzemelerinin temin edilip önlemlere uyulması, özellikle ortak kullanılan oyun alanları, tuvaletler, kapı kolları gibi yerlerin sık temizlenmesi ve hasta öğrenci ya da personel saptandığında yerel sağlık kuruluşlarıyla yakın temas içinde olunması önerilmektedir.
Ülkemizdeki genel veriler düşük riski göstermekle birlikte, vaka yoğunluğunun daha fazla olduğu iller ve bölgelerde daha sıkı önlemler alınabilir. Okullar açıldıktan sonra da güncel verilerle risk durumuna göre yeni düzenlemeler gerekebileceği unutulmamalıdır. Ülkemizde ailelerin çoğunlukla çekirdek aile yerine geniş aile yapısında olduğu göz önünde bulundurulduğunda okula giden çocukların evde yaşayan büyükleri için risk oluşturabileceği akılda tutulmalıdır.
Çocuklarda büyük oranda pandemi bilinci oluştuğu düşünülse de aileler okula gidecek çocuklara maske- mesafe ve hijyen konusunda bilgilendirme yapmalıdır. Teması olan ya da COVID-19 ile uyumlu semptomları olan çocuklar okula gönderilmemelidir. Yaşadığı evde yaşlı veya kronik hastalıklı bireyler olan ya da bağışıklığı baskılanmış veya kronik hastalığı olan çocukların yüz yüze eğitime devam etmesine aile, çocuğun ya da hasta bireyin doktoru ve okul idaresi ile birlikte karar verilmelidir.
Dünyada bazı ülkelerde çocukların sosyal gelişimlerini ve ülke ekonomisini desteklemek amacı ile yüz yüze eğitime geçilmekte ancak vaka sayılarındaki artış durumuna göre yüz yüze eğitime ara verilmektedir. Bu dönemlerde eğitimin aksamaması için mümkün olduğunca eğitimler çevrim içi devam edilmektedir.
Yüz yüze eğitimin başladıktan sonra devamına ülkemizin güncel COVID-19 verileri, çocukların ve ailelerinin sağlık durumları ve yaşadıkları çevre göz önünde bulundurularak karar verilmelidir. Hem aile içinde hem de okullarda pandemi önlemleri açısından gerekli tedbirler alınıp hizmet içi eğitimler yapılmalıdır.
Bu arada aşılama programında öğretmen ve okul çalışanlarına öncelik tanınması, kronik hastalığı olan öğretmenlerin çevrim içi eğitimlerde görevlendirilmesi pandemi sürecinde yararlı olacaktır.
Prof. Dr. Ayşe Tana ASLAN
TÜSAD Çocuk Göğüs Hastalıkları
Koordinasyon Kurulu Başkanı